Her sayısında tek bir konuyu ele alan, bu konuyu farklı görüş, düşünüş ve bakış açılarıyla yorumlayan pek çok yazarın yer aldığı Psikeart dergisini bende kısa zaman önce keşfettim. Adından da anlaşılacağı gibi
çoğunlukla psikolojik bazen de sosyolojik çok başarılı yazıların bulunduğu derginin bir diğer güzel özelliğide diğer pek çok dergide olduğu gibi her sayfa ardışığından bir reklam gelmiyor; bunun yerine yazıları aydınlatan, oldukça yüksek estetik ve sanatsal değere sahip görseller süslüyor.
Derginin geçtiğimiz sayısının (Mayıs-Haziran/2011) konusu "Tükenmişlik Sendromu" idi. Günümüz liberal yaşamının insanlar, bilhassa çalışanlar üzerinde ki etkileriyle ortaya çıkmış bu sendromla ilgili merak gidermek mümkün. Tabiki konu bu kadar güncel olduğundan ve hepimizi ilgilendirdiğinden kuşkusuz yeni bir farkındalık noktası yakalamamıza yardımcı oluyor.
Figen Şakacı'nın Tükenirken tükettiklerimizin altını çizen yazısından bir kuplecik alıntı yapmadan geçemiyeceğim;
"
- Biz buralara geldiğimizde herkes suspustu, biz en çok sözcükleri tükettik. En doğal hakkımızdı, tepe tepe kullandık. Sonra yorulduk, müdüriyete başvurduk. Müdür de yoktu, özel kalemi silgisini kemirirken bulduk.
- Biz burada yoğ iken, yollar aşınmamamış, arı burnumuza, cop kıçımıza kaçmamıştı... Geldik, gördük ve mal gibi baktık diye suç bizim mi?
(......)
- Her şeyin bir dibi vardı, bizatihi yerinde inceledik. Şişenin, aşkın, sarhoşluğun dibiydi o... O ş'leri kimler çaldı?
- Çat kapı gelmeler-gitmeler vardı. Her daim birbirine hazır olanların eline kim verdi o ajandaları, kim soktu o ajanları evlerimize?
(......)
- Ben sana demiştim'ler yokken daha, ne güzel söyledin usta'lar vardı... İnce bir sazla ince bir sözle dokunmalar sonra... Gece olunca yanına kıvrılma'ları kim aldı lan aramızdan?
(......)
- Her köşe başında durup selamlaşmaları, hoş-beşleri, boş-geçleri yol değiştirmelerle kim takas etti, kim verecek şimdi bize o içten gülümsemeleri?
"
Devamını ve dergide ki diğer yazıları şiddetle tavsiye ederim.
KEYİFLİ okumalar!